Alın çakrasının yeri:

Alın bölgesini kuşatan ön kafa kemiği ile arka kafa kemiği arasındaki bölgedir. Alın bölgesinde iki kaşın arası olarak tanımlanır. Epopedeki tepegözün alnındaki göz gibi, insanların da alnında üçüncü bir gözün bulunduğu fakat kapandığı varsayılır. Alın çakrasının açılmasıyla bu gözün de harekete geçeceği gözün görebildiği elektromanyetik dalga aralığının genişleyeceği ve başkalarının göremediklerinin de görülebileceği düşünülür.
Bölge organları:
Alın, beynin sağ ve sol lobları, gözler, şakaklar, yüzler, kulaklar, burun, sinüsler, beyincik. Beyin sapı bölgesinden çıkan sinirler, alın, gözler, kulaklar, burun, ağız dahil tüm yüz bölgesini kuşatırlar. Elde yüzük parmağı, ayakta dördüncü parmak alın çakrasının bağlantılarıdır.
Etkilediği sistemler:
Tepe çakrası ile birlikte merkezi sinir sistemi, hormonal sistem
Etkilediği salgı bezi:
Hipotalamus, hipofiz, epifiz. Bu üç bez, bir yandan melatonin ve seratonin gibi doğrudan görevli hormonlar salgılarken, diğer yandan tüm diğer endokrin bezlerin salgılayacaklan hormonları dengeleyecek hormonlar salgılarlar. Nasıl ki beyin tüm sinir sisteminin santrali durumundaysa, bu üç bez de tüm hormonal sistemin santrali ve beyni durumundadır.
Renkleri:
Koyu mavi, indigo, lacivert, ikincil olarak sarı ve mor
En önemli taşlan:
Lapis Lazuli, Sodalit, Lacivert Safir, İndikolit (İndigo Turmalin), Azurit, Tanzanit, İyolit

Etkilediği kimlik:
Görünenin arkasını görmeye yarayan ruhsal kimlik
Etkilediği duyu:
Görme duyusu (gözler), duyu ötesi algılama, sezgi; genel olarak tüm duyular
Kokusu:
Nane, yasemin
Temsil ettiği olgular:
Alın çakrası temel olarak görünenin arkasındakini görme, olacakları ve gerçekleri hissetme odaklıdır. Zihinsel gücü, entelektüel kapasiteyi, hafızayı, iradeyi, ego ve süper egoyu, tevazuyu, soyut düşünceyi, algılamayı, şefkati, altıncı hissi, hayal gücünü, bir konuya odaklanmayı, kişisel bütünlüğü temsil eder. Biraz da kalple düşünmek, zihinle hissetmektir.
Olumlu etkisi:
Alın çakrası bölgesi sağlıklı çalışanlar, tüm varoluşu mantıklarıyla değil sezgileriyle kavramaya başlarlar. Bağışlayıcıdırlar, kendilerine kötülük yapanları affederler. Affetmek, öncelikle affedebilen insan için çok önemlidir. Çünkü kişinin tüm düşüncesi affedemediği insanın üstüne yoğunlaşır, işine ve sevdiklerine odaklanamaz. Bu kin, yıkıcı bir kızgınlıktır. Bu hissin sonunda acı çeken yine kişinin kendisi olur. Bu arada kötülüğü yapan insan ne affedilmesinden, ne de affedilmemesinden etkilenmektedir. Sonuç olarak affetmeyen kişi kendisine işkence etmiş olur. İster insan, ister madde, ister uyuşturucu olsun, bağımlılıklarından kurtulurlar ve gerçek özgürlüğe adım atarlar. Bir noktaya bakarken bile manzaranın tümünü görebilirler.
Alın çakrasını kapatan eylemler:
Alın çakrası bölgesinin sağlıksız hale gelmesinin en önemli sebebi bencillik ve benmerkezciliktir. Kişi her isteğinin anında yerine gelmesini ve insanların kendi etrafında pervane olmasını ister. Bunun için çabalarken sinir sistemini yıpratır ve ruhunu kirletir. İstekleri olmadığında üzülür, kırılır, hatayı kendinde aramadığı için saldırganlaşır, sonunda kendine acımaya başlar. Her isteğin yerine gelmemesiyle bencillik birleştiğinde iman yönünden de yanlış kanaatler beslemeye başlar. İkinci husus kişinin kendi özüne inememesi, fırıldak gibi dönen gözlerle sürekli başkalarını ve başka varlıkları gözlemesidir.
Bu bakışlar daha çok, başkalarının bende olmayan neyi var düşüncesini yansıtır. Sonra bu, bende yoksa onda da olmasın düşüncesine dönüşür. Kişinin geçmişte veya gelecekte yaşaması da alın çakrası bölgesini hasara uğratır. Geçmişte yaşayan olumlu veya olumsuz hatıralarla, gelecekte yaşayan ise üst üste planlar yaparak hayatını devam ettirir ve bu günü kaçırır. Fanatikçe şartlanmalar, gereksizce duyulan suçluluk duygusu ve fiziksel veya ruhsal olarak kirli kabul edilen şeylere bakmak da alın çakrası bölgesinin, hatta tüm Vücudun hastalanmasına sebep olur. Zira gözle kalp ve kalple tüm Vücut arasında yüksek etkileşimli bir bağlantı vardır.
Çalışmadığında olumsuz etkisi:
Alın çakrasını kapatan eylemlerle oluşan olumsuzluk, gerilim tipi baş ağrısı, migren, görme bozuklukları, glokom, katarakt, sinüzit, işitme kaybı, kulak çınlaması, isteri, anksiyete, asabiyet, depresyon, nezle, saman nezlesi, insomniya, karabasan, obezite, anoreksiya, sinir iltihabı gibi hastalıklara neden olabilir. Hormonal sistemle ilgili problemler yaşarlar. Alın çakrası kapalı olanlarda çoklukla dikkat dağınıklığı, odaklanamama, aşın stresli ruh hali, nefret, hayata küskünlük, zihinsel yorgunluk ve konuşma problemleri görülür. Yalnızca akılla kavrayabildiklerini kabul eder, ruhsal gerçekleri reddederler. Merkeze kendilerini koydukları için, bencillikle örülmüş dar bir çerçeve içinde yaşar, hayata ve olaylara bu dar çerçeveden bakar.
Alın çakrası bölgesini uyarma ve temizleme yolları:
Alın çakrası bölgesini sağlıklı tutmanın ve hastalanmışsa temizlemenin ilk önemli yolu alın dahi yüzü, gözleri, kulakları yıkayarak temiz tutmaktır. Bakışların (nazarların) en önemli merkezi alın, gözler ve yüzdür, bu nedenle olumsuz enerjilerle sürekli olarak kirlenir. İkinci alarak doğuşu ve batışı sırasında güneşe karşı oturulmamalı, yan dönülmeli veya güneş arkaya alınmalıdır. Hadisi Şerifteki “güneş şeytanın iki boynuzu arasından doğar ve iki boynuzu arasından batar” ifadesi, belki de güneşteki enerjinin olumsuz olarak dünyaya ulaştığı vakitleri anlatmaktadır.
Hilal ve dolunay zamanlarında ay için de aynı şeyleri söylemek mümkündür. Bu evrelerdeyken aya karşı uzun süre bakılmamalı ve oturulmamalıdır. Üçüncü olarak harama ve kirli şeylere bakmaktan uzaklaşılmalıdır. Saflığını koruyan gökyüzü, çiçekler, kırlar, akarsular, denizler, çocuklar seyredilmelidir. Hem kendimiz yönünden, hem de bize kötülüğü dokunduğuna inandığımız kişiler yönünden bağışlayıcı olunmalı, geçmişe takılıp kalınmamalı, gelecek için de çok fazla planlama yapılmamalıdır. Yaşanılan güne odaklanmalı, bu günün kıymeti bilinmelidir. Ayrıca lacivert, morumsu ve sarı taşlar takı olarak kullanılmalı, evde bulundurulmalı, bu renklerdeki yiyeceklerden yenilmelidir.
Alın çakrasının uyarılışı sırasında hissedilenler:
Alın çakrası bölgesini iyileştirme çalışmaları yaparken, örneğin koyu mavi veya mor taşlar kullanırken, alın bölgesinde ve şakaklarda çekilme ve titreşim hissi veya basınç hissi oluşabilir. Olumsuz gibi görünen belirtiler iyileşme belirtileridir, uygulama terk edilmemelidır. Belki uygulamayı aralar vererek zamana yaymak gerekir.
Gerçek 1.Kalite doğal çakra taşlarından hazırlanmış ürünlere sahip olmak için aşağıdaki online satış sitemizi inceleyebilirsiniz.
Sayfa İçeriği
- 1 Alın çakrasının yeri:
- 2 Bölge organları:
- 3 Etkilediği sistemler:
- 4 Etkilediği salgı bezi:
- 5 Renkleri:
- 6 En önemli taşlan:
- 7 Etkilediği kimlik:
- 8 Etkilediği duyu:
- 9 Kokusu:
- 10 Temsil ettiği olgular:
- 11 Olumlu etkisi:
- 12 Alın çakrasını kapatan eylemler:
- 13 Çalışmadığında olumsuz etkisi:
- 14 Alın çakrası bölgesini uyarma ve temizleme yolları:
- 15 Alın çakrasının uyarılışı sırasında hissedilenler: